Optik Koherens Tomografi-OCT

Optik koherens tomografi (OCT), retina tomografisi ve retina histopatolojisi ile ilgili bilgiler veren bir görüntüleme tekniğidir. Biyolojik dokulardan mikron çözünürlüğünde tomografik kesitler içeren bu yöntemin prensibi, kızılötesi ötesi bir ışığı (820nm) retinaya göndererek farklı optik özelliklere sahip dokulardan meydana gelen yansımaların özelliklerinin değerlendirilmesidir. OCT’nin çalışma prensibi B-scan ultrasonografiye benzer ancak OCT’de ses dalgaları yerine, ışık kullanılır ve daha detaylı mikron çözünürlükte görüntüler elde edilir. Işık kaynağından gönderilen ışık, yansıma aynasında referans ve ölçüm ışığı olarak iki farklı ışığa ayrılır. Referans ışığı referans aynasına, ölçüm ışığı ise göze ulaşır. Referans aynasından ve farklı yansıma özelliğine sahip oküler yapılardan yansıyan ışık arasındaki zamansal farka göre dokunun tomografik kesiti belirlenir.

OCT klinik muayene veya anjiografik olarak tespit edilemeyen bazı retinal patolojilerin tanımlanmasında çok yardımcı non-invaziv bir cihazdır. Tüm retinal hastalıklarda değerli bilgiler sağlayabilmektedir. Özellikle makülanın etkilendiği durumlarda çok değerli bir tanısal testtir. Maküladaki membranları, seviyelerini, maküla deliklerini, yaşa bağlı maküla dejenerasyonunda lezyonun takibi, maküla ödeminin değerlendirilmesi, makülada her türlü muhtemel hasarın tespit edilmesinin yanında, glokom takibinde optik sinir başı ve retina sinir lifi kalınlığının değerlendirilmesi, koroid kalınlığı ve hatta gözün ön segment yapılarınının değerlendirilmesine (kornea, ön kamara, iris ve açı bölgesi vs) imkan sağlar.

Yukardaki resimde makülanın (sarı nokta) OCT deki normal görünümü izlenmektedir.

Bu resimde ise yaşa bağlı maküla dejenerasyonunun yaş tipi nedeniyle üstte intraretinal ödem, altta ise pigment epitel dekolmanı ile birlikte sensorial retina dekolmanı görülmektedir.

Bu resimde ise santralde diyabetik maküla ödemine bağlı kist görülmektedir.

Yukardaki resimde Vitreomaküler Traksiyon (sarı noktada çekinti) (üstte) ve cerrahi sonrası düzelmiş maküla görüntüsü izlenmektedir.

Yukardaki resimde maküla dekolmanı izlenmektedir.

Yukardaki 2 resimde maküla üzerinde bir zar oluşumu (macular pucker) görülmektedir.

Yukardaki resimde solda maküla deliği olan hastaya ait OCT görülmekte. Sağda ise ameliyat sonrası deliğin kapanmış olduğu görülmektedir.

İndosiyanin Yeşili Anjiografisi:

Gizli veya klasik membranlarda sınır özellikleri; PED, hemoraji veya hipofloresans nedeniyle ayırt edilemediğinde İndosiyanin Yeşili Anjiografisi (İSYA-ICG) çekilir. İSYA’da kullanılan infrarede yakın uzun dalga boyuna sahip dalgalar, RPE ve koroidden geçebilir ve hemoglobin tarafından daha az absorbe edilir. İSY, proteine fluoreseine göre daha yüksek oranda bağlanır, bu nedenle lezyondan belirgin sızıntı gözlenmez. Bu şekilde retinanın altında bulunan damar tabakası olan koroidin FFA dan daha iyi görüntülenmesini sağlar. Özellikle yaşa bağlı maküla dejenerasyonunun alt tiplerinde (gizli KNV, PCV gibi), enflamatuar hastalıklarda, santral seröz korioretinopatide çok değerli bilgiler sağlamaktadır.